Pelin Buzluk ile 21. Ankara Öykü Günleri’ni konuştuk

Bu yıl Uluslararası Ankara Öykü Günleri 25 Mayıs ila 1 Haziran tarihleri arasında düzenlenecek. Ayrıntılı programın duyurulmasını beklerken, Pelin Buzluk ile bu yılki program üzerine konuştuk. Bu yılın programında Güney Koreli yazar Bora Chung ile çevrimiçi ortamda yapılacak söyleşi de yer alıyor.

Ülkenin en köklü edebiyat etkinlikleri arasında yer alan Ankara Öykü Günleri’nin bu yıl 21’incisi düzenleniyor. Uzun soluklu olmasında sizin de katkınız var. Ankara Öykü Günleri nedir ya da tersinden sorarsak Ankara için Öykü Günleri ne demek?

Pelin Buzluk – Ankara Öykü Günleri, öykü türü üzerine konuşmalara, derinlemesine okumalara, yazar keşiflerine, baskısı olmayan öykü kitaplarının yeniden basılmasına olanak sağlayan, farklı şehirlerden öykü okur ve yazarlarını bir araya getiren etkinliklerden oluşuyor. 2019’dan başlayarak benim de içinde yer aldığım ekip, bu etkinlikleri biraz daha nokta atışı ve rafine bir hale getirmiş oldu. Ankaralılar ve Ankara için önemli bir kültür alanının yeniden kazanılması anlamına geliyor, insanlardan gelen geri bildirimler bu yönde. Görsel ve yazılı arşivi sayesinde de başka yerlerden başka zamanlarda da takip edilebilir, kalıcı tartışmalar üretilmiş oluyor.

Biraz da sizin katkınıza gelelim… 17’inci Ankara Öykü Günleri itibariyle Öykü Günleri’nin A’dan Z’ye her şeyiyle sizin de içerisinde yer aldığınız çekirdek bir ekip ilgileniyor. Evet, bir yandan hazırlık aşamaları çok yorucu ama bir yandan da bu kadar derin yoksulluk yaşadığımız bir dönemde beş yıldır süren bir inat var. Pelin Buzluk için Ankara Öykü Günleri ne anlam ifade ediyor?

Doğma büyüme Ankaralıyım, çok erken yaşta öykü yazmaya başladım, öykülerim yirmi yılı aşkın bir zamandır yayımlanıyor. Tür üzerine kafa yoran bir öykücü oldum hep. Ankara Öykü Günleri’ne emek verme, zaman ayırma isteğim de bu tutumumla örtüşüyor. Popüler bir tür olmayan öykü üzerine konuşulmasını önemsiyorum, öykü okurlarını yazar ve akademisyenlerle bir araya getirmeyi, öykü yazarlarını yayıncılar ve editörlerle buluşturmayı kıymetli buluyorum. Küçük ama sağlam bir ekibiz. Çok yorulduğumuz doğru. Ancak öykü günlerinin açtığı ve genişlettiği kültürel alan çok önemli, zorluklara rağmen devam etme isteğimiz de buradan geliyor. Gördüğümüz destek, insanların olumlu izlenimleri de devam etmek için heves ve cesaret veriyor.

Öykü Günleri için her yıl bir tema belirliyorsunuz. Bu yılın temasını da “Kent ve Yoksulluk” olarak açıkladınız. Neden “Kent ve Yoksulluk”?

Kentler, tasarımı, mimarisi, kamusal alanları, yeşil alanları, ulaşım ağı, plazalardan atölyelere çalışma alanlarıyla sınıflar arası uçurumu daha da derinleştirir hale geldi. Buna rağmen günümüz öykücülüğünde yoksulluğun izlerini yeterince göremediğimizi düşünüyorum. Bugünün tartışmalarına yeni bakışlar ekleyebilmek için, dönüp eski derin yoksulluk yıllarına, o yılların öykücülüğüne bakmak istedik. Bu tema birkaç yıldır aklımızdaydı aslında, ancak sıra geldi diyelim.

Öykü Günleri’nin tarihlerini 25 Mayıs-1 Haziran olarak duyurdunuz. Ankara’da kimleri ağırlayacağız ve neler konuşacağız?

Açılış etkinliğimiz sevgili Nursel Duruel’le olacak. Ardından Füruzan öykücülüğünün, sonra Muzaffer İzgü öykücülüğünün konuşulacağı söyleşiler gerçekleşecek. Fahri Erdinç’in “Destur Ya Sefalet” kitabı bir atölyede ele alınacak. İlk kitapla ses getirmiş ancak ikinci bir kitap yayımlamamış öykücülerle söyleşimiz olacak, burada yoksulluğun da izleri sürülecek tabii. Bizim ekip beş yılı geride bırakırken Ankaralılarla geniş bir forum da düşünüyoruz, fikir alışverişinde bulunabilmek için. Başlıca etkinlikler böyle. Tabii ki yine Cenk Güray hocanın tasarladığı tematik konserlerimiz ile türle ilgili önemli bir tartışma içeren bir video gösterimimiz var.

Hep Ankara Öykü Günleri diyoruz ama uzun adı Uluslararası Ankara Öykü Günleri. Bu yıl yurtdışından hangi öykücü ile bir araya geleceğiz?

Bu yıl Güney Koreli yazar Bora Chung ile bir webinar düzenliyoruz. Kapanış etkinliğimiz yazarın “Lanetli Tavşan” adlı öykü kitabı üzerine olacak.

Önümüzdeki yılın temasına dair ufak bir ipucu alabilir miyiz?

“Aşk” olsun mu?

Çok teşekkür ediyor ve Ankara Öykü Günleri’ni devam ettirme çabanız için de tebrik ediyoruz.

Ben teşekkür ederim.

Cansu Özbay

1988'de Bursa'da doğdu. 2011 yılında ODTÜ Felsefe bölümünden mezun oldu. Yayınevi, gazete, haber portalı deneyimlerinden sonra çeviri sektörüne girdi ve hâlâ bu sektörde çalışmaya devam etmekte. Bir yandan da başta Anadolu Müzik Kültürleri Derneği olmak üzere birçok derneğin içerik çalışmalarına katkı koymakta.